Günümüzün sorunu kısırlık

MMT Amerikan Hastanesi hastalarını bilgilendirmeye devam ediyor.

MMT Amerikan Hastanesi hastalarını bilgilendirmeye devam ediyor. Özel MMT Amerikan Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Hasan İyiköşker, kısırlık ile ilgili önemli bilgiler verdi. İyiköşker, kısırlığın pek çok toplumun önemli bir sorunu olduğunu söyledi.

Kısırlık (İnfertilite) ile ilgili son derece kritik bilgiler veren Uzm. Dr. Hasan İyiköşker, toplumda kısırlığın utanılacak bir durum gibi algılandığını ve bu durumun yanlış bir yaklaşım olduğunu dile getirdi. Alkol ve sigaranın sperm sayısını olumsuz etkilediğini dile getiren İyiköşker, “Sigara erkeklerde sperm sayısını azaltırken kadınlarda da yumurta kalitesini bozar” dedi.

Özellikle genç çiftlerin yüzde 15 ile 20’sinde kısırlık (infertilite) görüldüğünün altını çizen Uzm. Dr. Hasan İyiköşker, “En az 1 yıl herhangi bir korunma yöntemi uygulanmaksızın haftada 2-3 kere girilen cinsel ilişkiye rağmen gebelik elde edilmemesi infertilite yani kısırlık olarak adlandırılmaktadır. Kısırlık (İnfertilite) görülme sıklığı toplumlar arasında büyük farklılıklar göstermez. Tüm dünyada çiftlerin yaklaşık yüzde 15’i kısırlık nedeni ile yardımla üreme tekniklerine başvurmak zorunda kalmaktadır. Bu çiftlerin büyük bir kısmında gebe kalamamanın nedenini açıklayacak sebepler bulunabilirken, yaklaşık yüzde 10-12’sinde herhangi bir patoloji tespit edilemiyor. Bu çiftler açıklanamayan kısırlık olarak adlandırılıyor. Çocuğun, ailenin geçimi ve işleri için önemli olduğu kırsal alanda ise sadece çocuk sahibi olmak için evlenen kadın ve erkekler azımsanamayacak kadar çok. Bizim toplumumuz gibi çocuk sahibi olmanın ayrıcalık ve prestij olarak görüldüğü toplumlarda ise kısırlık neredeyse hayati öneme sahiptir. Bir başka grup ise, çalışma hayatının zorlukları içinde evlenmeye zaman bulamamış ancak yaşı ilerlediği için bir an önce evlenip çocuk sahibi olmayı düşünen bireylerden oluşur. Tüm bu bireylerin ortak yanılgısı istedikleri anda, hatta belki balayında gebe kalabileceklerini düşünmeleridir. Hiçbir sağlık problemi olmayan tamamen normal bir çifti ele aldığımızda, kadının tek bir adet döneminde, her gün ilişkide bulunsalar bile, gebe kalma olasılığı sadece %25’dir” dedi.

GEBELİK ŞANS İŞİDİR

İnsanın organizma olarak üreme potansiyeli çok yüksek bir canlı olmadığını dile getiren İyiköşker, “Bunun pek çok nedeni vardır. Bazı yumurtalar döllenmez, bazıları da döllense bile embriyo döneminde gelişme gösteremez. Gebelik bir anlamda şans işidir. Tek bir ilişkide yüzde 25 olan gebelik elde etme şansı bir yılın sonunda yüzde 85’e çıkar. Yani bir yıl sonunda her 100 çiftten 85’inde gebelik elde edilecektir. Geri kalan 15 çift ise kısırlık ile karşı karşıya demektir. Bazı yazarlara göre ise birinci yılın sonunda gebelik olmaz ise, çifte kısır demek doğru değildir. Bunun için 2 yıl beklemek gerekmektedir. Gerçekten de ilk yılın sonunda yüzde 85 olan gebelik oranı ikinci yılın sonunda yüzde 92 civarında saptanır. Tek bir adet döngüsünde gebe kalma şansı pek çok faktörün etkisi altındadır. Bu faktörleri inceleyecek olursak; Kadının yaşı, cinsel ilişki sıklığı, cinsel ilişkinin zamanlaması, cinsel ilişkinin süresi ve cinsel ilişkiye giren kişilerin geçirmiş olduğu ameliyatlar gibi faktörler adet döngüsünde gebe kalma şansı pek çok faktörün etkisi altında kalmasına neden olur” diye konuştu.

KISIRLIK ÇİFTLERİ NASIL ETKİLER?

Gebe kalmanın pek çok faktörün etkisi altında kaldığını dile getiren MMT Amerikan Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Hasan İyiköşker, “Örneğin sperm sayısı olması gerekenin yarısı kadar olan bir erkek ve normal bir kadından oluşan çiftte gebelik şansı yarı yarıya azalır. Gebeliği etkileyen her faktör için durum böyle değildir. Örneğin kadında her iki tüpün de tıkalı olduğu durumlarda gebelik şansı neredeyse yok gibidir. Benzer şekilde testislerinde sperm üretimi olmayan ya da spermleri testisten dış dünyaya taşıyan kanalların fonksiyon görmediği erkeklerin de doğal yollardan çocuk sahibi olmaları büyük sürpriz olur. Bu açıdan bakıldığında çocuk isteği ile hekime müracaat eden çiftlerde hem erkek hem de kadın detaylı olarak incelenmelidir” dedi.

HEKİME NE ZAMAN GİDİLMELİ?

Her hangi bir korunma yöntemi uygulamadan gebe kalınamıyorsa doktora danışılması gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Hasan İyiköşker, “Eğer bir yıldan uzun bir süredir ovülasyona denk gelen günlerde 2-3 günde bir düzenli olarak cinsel ilişkide bulunuyorsanız ve herhangi bir korunma yöntemi uygulamadığınız halde gebe kalamadıysanız kısırlık sınıfına giriyorsunuz demektir. Bebek sahibi olmamanız sizi endişelendirmeye başladığında bir jinekoloğa gitmelisiniz” diye konuştu.

KISIRLIK UTANILACAK BİR DURUM DEĞİL

Pek çok çiftin kısırlığı çekinecek hatta utanacak bir durum olarak gördüğünü belirten İyiköşker sözlerini şöyle sürdürdü; “Tüm dünyada pek çok çift aynı problemi yaşamaktadır ve bunları önemli bir kısmı çok basit tedavilerle gebe kalabilmektedir. Burada çiftleri kısıtlayan kısırlığın her zaman önemli bir problem olmasına rağmen acil olmamasında yatmaktadır. Bazı durumlarda ise hekime müracaat etmeden önce 1 yıl beklemek gereksizdir. Çok sık ya da seyrek adet görmek, geçirilmiş pelvik enfeksiyon öyküsünde fazla sayıda düşük, kadın yaşının ileri olması, erkekte testislerin küçük olması, prostat enfeksiyonu öyküsü varsa vakit kaybetmeden profesyonel bir yardım ya da öneri almak için girişimde bulunmak akıllıca olacaktır” dedi.

SİGARA VE ALKOLDEN UZAK DURUN

Kısırlığın (İnfertilite) üzerinde etkili bir başka faktöründe sigara ve alkol olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Hasan İyiköşker, “Sigara erkeklerde sperm sayısını azaltırken kadınlarda da yumurta kalitesini bozar. Benzer şekilde alkolde sperm sayısı üzerinde olumsuz rol oynadığı tespit edilen bir maddedir. Değişik hastalıklar için kullanılan ilaçlar da kısırlığı etkiler. Özellikle ülser ve tansiyon ilaçlarının sperm sayıları üzerine etkili olduğu bilinmektedir. Kafein alımının azaltılması ise yumurtanın ana rahimde tutulması şansını arttırır. İlişki ne kadar sık olursa gebelik şansı o derece yüksek olur. Burada kastedilen her gün girilen ilişki değildir. Bu sperm sayı ve kalitesini azaltır. Günümüzde hem erkeğin hem de kadının çalışma hayatı içinde olması, mesleki stresler ve kaygılar nedeni ile cinsel güdülerde ve istekte azalma çoğu çiftin ortak yakınmasıdır. Bu nedenlerle ilişki daha ziyade hafta sonları olmalıdır”

YAPAY MADDELERE DİKKAT

Cinsel ilişki ve kısırlık arasındaki bağ ile ilgili son noktanın uygun şekilde ilişkide bulunmak olduğunu belirten Uzm. Dr. Hasan İyiköşker, sözlerini şöyle tamamladı; “Doğada çok değişik hayvan türleri vardır ve bunların her biri soyunu devam ettirmek için farklı mekanizmalar geliştirmiştir. Örneğin domuzlar sperm açısından çok cimridirler. Erkeğin penisi spiral şeklindedir ve dişinin vajinasına adeta vidalanır. Bu sayede tek bir sperm bile boşa gitmez. İnsanlarda bu tarz mekanizmalar mevcut değildir. Gerçekte bu tür tekniklere gerek de yoktur. İlişki sonrası semenin vajina dışına kaçması son derece normaldir. Pek çok kadın bunu gebelik şansı açısından olumsuz bir faktör olarak yorumlamakla birlikte gerçek bu değildir. Semenin dışarı gelmesi ilişkinin uygun şekilde yapıldığının göstergesidir. İlişki sonrası kadının en az 5 dakika sırt üstü yatması ve vajinal duştan kaçınması da diğer öneriler arasındadır. İlişki esnasında kayganlığı sağlamak amacı ile kullanılan yapay maddeler spermler üzerinde ölümcül etki yaratabileceğinden önerilmemektedir” dedi.

21 May 2018 - 00:00 - Sağlık


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gaziantep Pusula Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gaziantep Pusula Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gaziantep Pusula Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gaziantep Pusula Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.