Mimarlar Odası güçlüyse mimarlar da güçlüdür

Mimarlar Odası Gaziantep Şube Başkanı Özgür Girişken, Mimarlar Odası 15. Dönem Çalışma Raporunu kamuoyu ile paylaştı.

Girişken, “İnşaata dayalı ekonomik büyüme modelinin benimsendiği ülkemizde, krizden en fazla etkilenen sektör de açık ara inşaat sektörü oldu” dedi.

8 yıllık görev süreci içinde 4 yıl yönetim kurulu üyeliği, 4 yılda başkanlık yaptığını hatırlatan Girişken, “Sekiz yıllık çalışma sürem boyunca tüm enerjimle çalıştım, mesleğimiz ve meslek örgütümüz için artı değer üretmeye gayret ettim. Kişisel olarak çok şey öğrendiğim bu süreç, kimi zaman çok stresli, kimi zaman çok eğlenceli, ama her zaman çok özeldi” dedi.

ZOR BİR DÖNEM OLARAK TARİHE GEÇTİ

Mimarlar Odası 15. Dönem Çalışma Raporunu kamuoyu ile paylaşan Girişken, “Mimarlar Odası Gaziantep Şubesi’nin 15. Dönemini geride bırakmış bulunuyoruz. Meslek örgütümüzün 65. Kuruluş yıldönümünü kutladığımız bu dönemde, ayrıca Gaziantep’te Mimarlar Odası Temsilciliğinin kuruluşunun 45. yılını, şube olmamızın ise 30. yılını kutluyoruz. XV. Dönem çalışmalarını yürüttüğümüz 2018 ve 2019 yılları da en az önceki dönemler kadar zor bir dönem olarak tarihe geçti. Uluslararası alanda, ülkemizi yakından ilgilendiren diplomatik krizler ve savaş tehditleri artarak devam ederken; ülkemizdeki siyasi belirsizlik, birbiri ardına yapılan seçimler, işsizliğin rekor seviyelere ulaşması, toplumsal buhranın bir sonucu olarak neredeyse her gün işitmeyi kanıksadığımız şiddet haberleri, bu döneme damgasını vurdu” ifadelerini kullandı.

Mimarlar Odası Gaziantep Şubesi olarak 2016 yılından bu yana Ekonomi Buluşmaları programlarıyla ekonomik gündemin mimarlar ve Gaziantep kamuoyunda tartışılmasını ve değerlendirilmesini amaçladıklarını vurgulayan Başkan Girişken, “ Çalışma dönemimiz içerisinde ekonomist Erkin Şahinöz, Mustafa Sönmez, Prof. Dr. Aziz Konukman, Prof. Dr. Ümit Özlale, Doç. Dr. Faik Gür, Doç. Dr. Nuri Yavan gibi önemli isimlerin konuşmacı olduğu panellerle gündemin takip edilmesini ve bir bilinç oluşturulmasına katkı sağlamaya çalıştık” dedi.

AÇILAN DAVALARIN BÜYÜK BÖLÜMÜ LEHİMİZE SONUÇLANDI

Mimarlar Odası’nın yaptığı etkinliklerdeki en önemli amaç da dayanışmanın ve işbirliğinin güçlendirilmesi olduğunun altını çizen Özgür Girişken, “Şubemiz, kısıtlı maddi koşullara rağmen Türkiye’de en çok etkinlik yapan şubelerden bir tanesi haline gelmiştir. Bu standartın asla düşürülmemesi, daha fazla, daha güncel temadaki etkinliklerin ve buluşmaların arttırılması ve daha fazla üyeye ulaşmanın yollarının aranması, önümüzdeki dönem çalışmalarının ana eksenlerinden bir tanesi olmalıdır. Mimarlar Odası’nın asla taviz vermediği kamudan, kentten, kent haklarından, emekten yana tavrı bu dönem de devam etmiştir. Özellikle imar ve planlama gündeminin çok yoğun olduğu 2016 ve 2017 yıllarında açılan davaların çoğu, bu dönem içerisinde sonuçlanırken, açılan davaların büyük bölümü lehimize sonuçlandı. Geçen dönemin imar gündeminin en önemlilerinden olan ve 100.Yıl Atatürk Kültür Parkı’nın bir parçası olan Metro Hipermarket ve çevresinde yüksek yoğunluklu yapılaşma öngören plan tadilatlarına açmış olduğumuz çok sayıda davanın birisi dışında tamamı lehimize sonuçlanmış olsa da, yerel idarenin bu alandaki inşaatları durdurmaması sonucu bu alan ne yazık ki kaybedilmiş bir yeşil alan olarak tarihe geçti. Yine geçen dönemden beri sürmekte olan TRT arazisindeki dava süreçleri, Mimarlar Odası lehine sonuçlansa da, ne yazık ki bu alanda da inşai faaliyetler de sürdürüldü. Bir diğer önemli dava olan 1/100.000 ölçekli il çevre düzeni planı revizyonuna açmış olduğumuz ve reddedilen davada ise Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi, önceden hazırlanmış olan bilirkişi raporunun hükme esas sayılamayacağını ifade ederek yeni bir heyetten rapor talep etti. Şehrin anayasası denilebilecek bu plana açmış olduğumuz dava, halen Bölge İdare Mahkemesi’nde işlem görmekte. Mimarlar Odası’nın yargıya başvurduğu konular yalnızca yerel idarelerin yaptığı imar planlarından oluşmuyor. 2017 yılında şubemizin başvurusu üzerine tescillenerek koruma altına alınan Gaziantep’in devlet eliyle yapılan ilk sosyal konutları olan TCDD lojmanlarının tescillenmesine TCDD’nin itiraz ettiğini, bunun sonucunda da Koruma Yüksek Kurulu’nun tescil kararını bozduğu haberini aldık. Bu tescil bozma kararı Mimarlar Odası tarafından yargıya taşındı. Aralarında meslektaşımız Dr. Öğr. Üyesi Tülay Karadayı Yenice’nin de bulunduğu bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda bu yapıların anı değeri taşıdığı, döneminin özelliklerini taşıdığı ve özgünlük değerine sahip olduğu çok açık bir şekilde vurgulanıyordu. Bilirkişi raporu ışığında mahkeme heyeti Koruma Yüksek Kurulu’nun kararını bozarak, lojmanların tescilli olarak kalmasına hükmetti. Kent belleğinde yer tutması gereken bu yapıların korunmasına aracı olmamızdan dolayı son derece mutluyuz. Gaziantep’in imar gündemiyle ilgili bu dönem en çok tartışılan konu, yıkılan Kamil Ocak Stadyumu ve çevresinde yapılan millet bahçesi düzenlemesiydi. Bilindiği üzere altı yıldan bu yana kent gündeminde tartışılan bu alanda, kamuoyu baskısı sonucu TOKİ’nin stadyum alanında yapmayı planladığı çok yüksek yoğunluklu rant projesi adım adım geriletilmiş ve bu alanda millet bahçesi yapılması kararı alınmıştır. Ancak, yapılan planda valilik binası ve çevresinin de planlama alanına dahil edilmesi, yalnızca 23 yıllık ve yakın zamanda kapsamlı tadilat görmüş bu yapının yıkılacak olması ve bu yıkımın israf olarak değerlendirilmesi; Muammer Aksoy Bulvarı’nın İstasyon Caddesi’ne bağlantısının kesilmesi ve alternatifinin de önerilmemesi, kale siluetinin ve kent siluetinin yeterince değerlendirilmemesi kamuoyunda tepki yarattı. Mimarlar Odası, GAMOB, Kent Konseyi ile pek çok meslek odası ve dernek planın kente zarar vereceği yönünde açıklamada bulunurken; askı süresi içerisinde 150 civarında meslek odası, kurum ve kişi plana itirazda bulundu. İtirazların ardından, millet bahçesinin Kamil Ocak Stadyumu ve Kapalı Spor Salonu’nun bulunduğu alanda değerlendirileceği; valilik binası ve çevresiyle, yol bağlantısının şu aşamada olduğu haliyle bırakılacağı açıklaması geldi. Bu karar kent adına önemli bir kazanımdı ve yurttaşların kenti ve kent değerlerini sahiplenmelerinin bir şeyleri değiştirebileceğini bir kez daha gösterdi.Öncelikle meslektaşlarımızı Oda’yı sahiplenmeye, dayanışma ve güç birliğine bir kez daha davet etmek istiyorum. Mimarlar Odası Gaziantep Şubesi’nde dört yılı yönetim kurulu başkanı sıfatıyla olmak üzere, sekiz yıl boyunca yönetim kurulu üyesi olarak çalıştım. Bu süre boyunca gördüğüm, Mimarlar Odası’nın yürütmesi gereken çalışmaların, ulaşması gereken hedeflerin yalnızca yönetim kurulu tarafından gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığıydı. Mimarlar Odası, üyelerinin dayanışması ve desteğiyle güçlüdür ve Mimarlar Odası güçlüyse, mimarlar da güçlüdür. Mesleki haklarımızın alınması, Mimarlık Meslek Yasası hedefine ulaşmamız için üyelerimizin yoğun çabası, baskısı ve desteğine ihtiyacımız olduğu çok açıktır. Sekiz yıllık çalışma sürem boyunca tüm enerjimle çalıştım, mesleğimiz ve meslek örgütümüz için artı değer üretmeye gayret ettim. Kişisel olarak çok şey öğrendiğim bu süreç, kimi zaman çok stresli, kimi zaman çok eğlenceli, ama her zaman çok özeldi. Özellikle yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığım son iki dönemde ekip olmanın anlamını çok daha iyi kavrarken; donanımlı, uyumlu, gerektiğinde eleştirel fikir üretebilen üyelerden oluşan bir yönetim kurulunun sadece Mimarlar Odası için değil, tüm kurum ve kuruluşlar için ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha fark ettim. Aile üyelerim gibi gördüğüm, pek çok zorluğa karşı birlikte hareket ettiğimiz, kendilerinden çok şey öğrendiğim yönetim kurulları üyelerimize öncelikle çok teşekkür ederim. Çalışma dönemimiz boyunca, bu birikimi devraldığımız önceki dönem Oda başkanlarımıza ve yöneticilerimize; kimi zaman eleştirileriyle, kimi zaman övgüleriyle veya öğütleriyle bizleri destekleyen meslek büyüklerimize, Genel Merkezimize, şube ve temsilciliklerimize, tüm meslektaşlarımıza, Oda çalışanlarımıza, kıymetli hocalarımıza, mimarlık öğrencilerine ve tüm yurttaşlarımıza Yönetim Kurulumuz adına teşekkürü borç bilirim”

06 Şub 2020 - 00:00 - Gündem


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gaziantep Pusula Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gaziantep Pusula Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gaziantep Pusula Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gaziantep Pusula Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.